5 Nisan 2009 Pazar

1 Nisan 2009 Çarşamba

Yazıklar olsun

Acımasız dünyada
Zaman aşk sözünü vermişken
Temiz masum kalbime

Senin hatırına
Çektiğim acılar yüreğimi dağlarken
Hissiz bedenimde

Umursamaz tavırların
Gözlerimdeki yaşları kuruttuğu
Hain gecelerde

Terk etmenin sızısı
Gider ayak işkence yapar
Ölümün eşliğinde

Senin en derin kuytularında
Bir köşeye sinmişim
Cesaret verenler bile
Çoktan kaçmışlar
Yazıklar olsun...

mitch./20 Mart 2009 Cuma


Son gece

İhanetin dalgalarında
Yine sensiz kaldım
Ellerin ellerimden kaydı gitti
Dibe vurdum

Kızgın bir anında
Söylediğin o cümleler
Hayatımı kararttı
Yüreğimi adeta dağladı

Gözlerinde yine o bakış
İçimi deliyor
Beni kahrediyor
Sızımın sızısını yaşıyorum

Yalnız kaldım birden
Bir şarkı patladı içimden
Her satırında sen
Sadece virgülleri ben

Son gece
Bir saniyelik an yaşadım
Yok olmanın eşiğinde
Asırlar kadar uzun...

mitch./20 Mart 2009 Cuma


Ruhumu kumlara gömdüm

Tenha kumsalında yalınayak dolaşırken
Bir dalga çıktı denizden
Ayaklarımın önünde diz çöktü
Seni anlattı bana...
Fırtınalar savurdu yosun kokularını
Yeniden coştu kalbim
Tam vaz geçecekken...
Düşünceler girdabı beni içine çekti
Herşeyi yeniden hatırladım
Seni beklediğim son limanda...
Dalgalar çığlık çığlık vururken sahile
Mahzun bakışlarım önlerine döküldü
Saygıyla eğilip af diledim...
Ruhumu kumlara gömdüm
Mazi yakıyordu içimi
Perişan halimi görme sakın
Döneceksen bana acıdığın için değil
ÇOK SEVDİĞİN İÇİN DÖN...

mitch./21 Mart 2009 Cumartesi


Seni yeni tanıdım

Bugün yine aklıma geldin
beynimin her köşesinde aradım
bütün hücrelerimi teker teker açtım
en son kalan'dı tek şansım
baktım hala bir kenardaydın
hiç açılmamış kalın bir kitaptın...

Elime aldım dışarıya çıktım
arabaya atladım
sonsuza dek yaşamayı planladığımız
o, yere doğru yola çıktım
seni orada okuyacaktım...

Vardığımda herşey aynı
hatta güneş bile ufukta
sımsıcaktı
bir kırlangıç'ta gelip
başımda iki tur attı
masa aynı masaydı...

Aşkın içkisi şaraptır dedim
hiç düşünmeden bir şişe istedim
ilk yudumdan sonra
sayfa sayfa okumaya başladım
kelimelerin tokat gibi çarpıyordu yüzüme
yırtılar üstümü başımı
ne zormuş meğer
bilmeyerek okumak seni
okumak fakat anlayamamak
o, koca sevgi dolu yüreği...

Karanlıklarla boğuşmak
eve yorgun argın dönmek
bıçak sırtında yürümek
sabahlara kadar beklemek...

Seni yeni tanıdım
sahildeki o küçük kasabada
içkimin son damlasını yudumladığım
çilingir sofrasında
seni şimdi çok daha iyi tanıdım...

Rüzgarda tuttum uçuşan yapraklarını
kendim gördüm masaya dökülen göz yaşlarını
tekrar hatırladım sulanmış anıları
tamamlamak istedim yarım kalan satırlarımı
ama çok zor bebeğim sen olmadan olmuyor
yazdığım yer sensiz dolmuyor
BİTMEMİŞ BU ROMAN TAMAMLANMIYOR...

mitch./24 Mart 2009 Salı


Sende çırpınıyorum

Sevgili yürek ağrım
içimdeki sancımı
buğulu gözlerinde
öldürdüm...

Darmadağınık duygularımda
sana kızamadım
sadece senzisliğime
küstüm...

Ölümü istedim
ruhumu süzdüm
utandı benliğimden
zamanı geldiğini anladım...

Paslı rayların üstünde yürüdüm
arkama bakmadan saatlerce
ta'ki soysuz bir tren
gelir bana çarpar diye...

Ne yazık'ki olmadı
bir katar bile gelmedi
çünkü o akşam ölümün
bütün seferleri ertelendi...

Her can hapse mahkum
yine yasaklardayım
cehenneme gitsem bile
acıma değil sana ağlarım...

İmkansızlığımın
tortusunu süzdüm
çıkan sonuca çok üzüldüm
soyutsuzluğum cebime sığdı...

Gözler dolu kara bulut
ihanetin pençesi derin bir çizik attı
sevmek suçsa eğer
sevenler neden aşıktı...

mitch./25 Mart 2009 Çarşamba


Sen gittin'ya

Sen gitmiştin'ya hani
soğuk kaldım buz gibi
yalnız ve eksik
uzun zaman isteksiz...

Gözlerini özledim
ben seni çok sevdim
tavrını bekliyorum
dudaklarında çaresizim...

Sensiz herşey boş
geceler işkence
sabaha çıkamam belki
yarınım olsada loş...

mitch./27 Mart 2009 Cuma

Maziden ne çıkar?

Karanlık sayısız gecelerde boğazıma
saplandın...
loş zaman kırıntılarında,
isteksiz öpüşmelerimiz bile,
dudaklarımızı kanatmıştı...

Sevişirken zamansız duraksamalar
nefes almamıza bile yetmemiş,
sırıl sıklam olan aşkımızı,
kimseyi iplememeye
mandallamıştık...

Bırakıp gittiğin
lanet geceden sonra,
kırışık yorgan yüzlerini
çok aradım,
ama kokunu
alamadım...

Son şansımı kullanıp
rüyalarımıza saldırdım,
Bir kuytu köşede
sana rastladım...

Yeniden sarıldık aşkımıza
bu sefer dört elle...
anılarımızla başlamak
istedik,
zihinlerimize
kitlendik...

Kurumaya yüz tutan hayallerimiz
elimize almak istediğimizde,
kum gibi dağılıyor
oluk oluk akıp
maziye doluyordu...

Olmuyor meleğim
olmuyordu,
aşkların en güzeli
o ilk tadı
vermiyordu...

mitch./27 Mart 2009 Cuma


Kardelen kışı

Geçmişe döndüm
Anıları gördüm
Yorgun büzüşmüş
Bir kenarda üşümüş
Donma noktasında...

Omuzlarından
kaldırdım öptüm
Baygın açılan gözler
Deldi yine bağrımı
Hatırladım yine
Eski kalp ağrımı...

Hayalimi kırmıştı
Derin çizikler atmıştı
Kabuklarımı soymuş
Çıplak bırakmıştı...

Hüznü karanlıkta terkettim
Şaşırdı belki bilmem
Acılarımı uçuruma attım
Boynu altında kalsın...

Beynimle sana çattım
İkimizi muhasebe yaptım
Çaresizlik kader değil
Yeter'ki aramayı bil
Yeni bir sayfa daha aç
Eski yaprakları sil...

mitch./28 Mart 2009 Cumartesi


Sana ben hep kör baktım

Seni tanıdığım andan beri
Gördüğümü sandığım/Gözlerimi karanlıklara açtım

Seninleyim ama senden uzak
Derinliğini sevdim
Hücrelerin kadar küçülüp
Milyonlarca parçalara bölündüm
Bedeninde hapsoldum

Bana sırlarımı sorma dedin
Çok merak ettiğim yerlerine
Açılamaz kilitler koydun

Düşüncelerimi toplayıp
Denizlerine bıraktım
Azgın dalgalarında battıkça
Ben kıyılarında acılar çektim

Bilmek istemiyorum
Geçmiş anılarını duymak işime gelmez
Anlatma kırılabilirim
Hepsine bir çizik at
Aşkımızın köşe başında bekle biraz

Dinle...dinlemediğin kalbinin sesini
Belki bir söyleyeceği vardır
Hislerine kulak ver
Bana dön

Bunca yaşadıklarımızı hatırla, yalnızlığında
Yine'de benden vazgeçebilirmisin?
Sadece sen çekmedin o acıyı
Belli etmesemde içim yanıyor
Yüreğimdeki yara hiç kapanmıyor...

mitch./31 Mart 2009 Salı