26 Kasım 2009 Perşembe

ağlar dudaklarım

Seni sevmemin özü aşk, yalnızlığıma sövüyorum bütün gece... Mum tutan ellerim yanıyor...Beklerim seninle yüzleşmeyi korksa da

düşüncelerim...

Boşa geçen günlerim olmadı hiç bir zaman, paranın satın alamayacağı en ucuz yokluk... Canım yanar var olduğunu bildirmezse

hayallerim, hangi düş seni bana getirir?

Sürüldüğün yeri söyle dünya mı?

Karun kadar zengin olsan nefsinin esirisin, sürgün olmak ölümü özlemektir... Ölüm ise beraat...

Ondan ağlar dudaklarım, tebessümü bıraktığın zaman ardında...

Yuvasından düşmüş küçük bir serçeyi, saygıyla kaldırıp yerine koyman gerekirken, duyduğun nefretten gözleri kararıp gırtlağıma

basabilen acımasız bir katilsin...
El üstünde tutunabilmek için hayatın, canınımı yaktığında çığlığımla irkilen merhamet, siyah pelerinli bir cellata dönüşen hislerin
olsa da, seni yine çok, ama çok seviyorum...

mitch./24 Haziran 2009 Çarşamba